Taksimde kapalı bir cafe&bistro tarzı bir yer.Çok hoş bir mekan gerek tasarımı gerekse manzarasıyla.Ayrıntılı bilgileri yerini tarif ettikten sonra vereceğim.
Konumu olarak tarif etmek gerekir ise;
Yine taksimden girişimizi yapıyoruz ve tünele doğru yola koyuluyoruz.Daha önceki yazımda sol tarafta Richmond otelin olduğunu anlatmıştım sizlere bu otelden hemen bir sonraki sokağa giriş yapıyoruz.Aşağıya doğru giden hafif bir yokuş var iniyoruz hemen sağda.
Mekanın tasarımı ve manzarası ;
 |
| Ana kısımdan bir görüntü |
South park iki kısımdan oluşuyor.Teras ve giriş katı.
Giriş katının tasarımı yandaki gibi çok hoş ve modern bir yapıya sahip nevizade'nin barları gibi değil...
 |
| Bir diğer görüntü |
Girişte 80'lerden kalma daktilolar ve üstünde yine eski saatlerin ipler ile asılı tavana asılı olduğu bir duvar var.Gerçekten hakkını vermek lazım güzel bir iç tasarım olmuş.
 |
| Teras kısmı |
Teras kısmında güzel bir deniz manzarası var tophane-karaköy manzarasına sahip geniş bir yer.Ben gittiğim de pek fazla müşteri yoktu.Doğum günleri yada diğer özel günler için kutlama yapılabilecek hoş sade bir ortam.
Fiyatlar ve menü;
Menüsünde tatlılar,aperatifler,alkollü ve alkolsüz içecekler var.Çeşit açısından fena sayılmaz.
Fiyatlarına gelince son zamanlardaki zamlardan mıdır bilmem biraz yüksek geldi bana.Ama tek bir siparişle uzun zaman otururum diyorsanız güzel bir yer.Pardon birde yukarıda söylemeyi unuttum müzikleri çok hoş.Jazz ve blues ağırlıklı bir listeleri var insanı sıkmayan bir ses tonunda sizi rahatlatıyor.
Özel günlerinizde yada sevgilinizle baş başa olabileceğiniz sıradışı bir yer .
Hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalıştım sizlere; ben beğendim umarım sizlerde beğenirsiniz.
Yeni güzelliklerde görüşmek üzere hoşçakalın...
(Dip not: Lavaboya giderken dikkat edin bay- bayan ayrımında zorluk çıkıyor. Bayanlarda dudak erkeklerde ise papyon işareti bulunmakta resmin içinde fakat gizli gibi sanki :D )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder